Tarih: 01.11.2017 10:25
TDED Erzurum Sube Baskani Ertas: “Ilk Türkçe mevlidi Erzurumlu Mustafa Darir yazmistir”
Türkiye Dil ve Edebiyat Dernegi Erzurum Sube Baskani Murat Ertas, “Mevlid Kandili” dolayisiyla yapmis oldugu açiklamada mevlidin anlam ve öneminden bahsettikten sonra ilk Türkçe mevlid yazarinin Kadi Darir olarak da bilinen Erzurumlu Mustafa Darir Efendi oldugunu hatirlatti.TDED Erzurum Sube Baskani Murat Ertas’in mevlid kandili mesajinda su ifadelere yer verdi: “Mevlid, tüm insanligin kurtulusu ve saadetinin dogum günüdür. Bugün, iki cihan günesi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) zulmet ve cehalet batagina saplanmis insanliga ve asra bir müjdeci, bir rehber, bir ögretmen olarak Âlemlerin Rabbi tarafindan gönderildigi kutlu gündür.Türk milleti, özel günlerde, sünnet ve dügün törenlerinde, hac dönüslerinde, asker ugurlamalarinda, mübarek gecelerde, hayirli islerde, bir ölümün 40. Gününde, depremlerde, afetlerde, sikintili günlerde mevlid okur. Resulullah’in (s.a.v.) dogumu çaga nasil müjde olmussa ve nasil ki O’na salâvat getirmek hürmetin ve sevabin kapilarini açiyorsa “mevlid” okumakla insanimiz yüregindeki insirahi ziyadelestirme sevdasini gösterir. Mevlid Türk siirindebir nazim seklidir. Dogmak anlamina gelir ve Resulullah’in (s.a.v.) dünyâya gelisini ve onun hayâtindaki resul olma, mîrâca çikma gibi önemli olaylari anlatir. Anadolu insani bu kutlu dogumu “mevlid-i serif” yahut “veladed-i Muhammediye” diye adlandirir. Arapça ayni kökten (vld)türeyen “mîlâd” ise Hiristiyan dünyasina Hz. Isa’nin dogum gününü ifade eder ki Hiristiyanlar bugünü “Isa Yortusu” olarak kutlarlar. Türk edebiyatinda ilk Türkçe Mevlid, gözleri görmeyen âlim Erzurumlu Mustafa Darir Efendi’ye aittir. Ilim askiyla Erzurum’dan Misir’a giden Mustafa Efendi 1388’de kaleme aldigi “Siyer-i Nebî” adli eserini, o tarihlerde Misir’da Türkçeyi resmi dil ilan eden Memluklu Sultani Berkuk bin Anas’in himayelerinde yazmistir. Onun Sultan Berkuk’a takdim ettigi Siyer-i Nebi, Yavuz Sultan Selim zamaninda Istanbul’a getirtilmis, 1596’da Sultan 3. Murad tarafindan da bütçesi Hazine-i Hümayun’dan karsilanmak üzere minyatürlenmesi saglanmistir. Mustafa Darir Efendi bu eseri Resulullah’a (s.a.v.) duydugu büyük muhabbetin sonucu olarak ortaya koymus ve insanlara da O’nun muhabbetini, sevgisini yaymak, tanitmak istemis, kendisinden sonra gelen siyer müelliflerini de tesiri altinda birakmistir. Kadi Darir olarak da bilinen Mustafa Darir Efendi kendisinden sonra gelen Süleyman Çelebi’yi de etkilemistir. Nitekim Vesilet’ün Necât ile Siyer-i Nebi metni arasinda birçok yerde benzerlikler veya birebir ayni oldugu kisimlari görmek mümkündür. Netice itibariyle Süleyman Çelebi’nin Vesilet’ün Necât adli ve halk arasinda “Mevlid-i Serîf” olarak bilinen eser daha çok ragbet görmüs ve bugüne kadar okunmaya devam etmistir. Bugün idrak ettigimiz bu kutlu gün hasebiyle ümmet-i Muhammed’in mevlid kandilini kutluyor; hayirlara vesile olmasini Cenâb-i Hak’tan niyaz ediyorum.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —