Tarih: 01.11.2019 10:25

Toplu intiharlara suçlu degil çare arayalim

Facebook Twitter Linked-in

Istanbul Fatih’te kardes olduklari ögrenilen ve yaslari 48 ile 60 arasinda degisen dört kisinin siyanürle intihar etmesinin ardindan, Antalya’da dört kisilik bir ailenin de geçim sikintisindan dolayi intihar etmesi kamuoyunda büyük yanki uyandirdi. Intihar olaylarinin çok vahim ve içler acisi oldugunu belirten Nihat Altay, “Türkiye’de her geçim sikintisi çeken intihar edecekmis gibi algi olusturmak dogru degil. ‘Dünya Saglik Örgütü raporlarina göre; Intihar nedeniyle her yil yaklasik bir milyon kisi hayatini kaybediyor. Japonya, Litvanya, Finlandiya, Güney Kore, Rusya intihar orani yüksek ülkeler arasinda yer alirken Türkiye nispeten düsük intihar oranina sahip ülkeler arasinda’. Ilk siralarda ekonomik refah düzeyi iyi olan ülkeler gözümüze çarpiyor. Demek ki intiharlarin, “sadece ekonomik veriler” üzerine degil, psikolojik, sosyolojik, adli ve idari olarak da incelenmesi ve tüm yünüyle ele alinmasi gerekiyor. Bunun yaninda komsuluk iliskileri, manevî degerler, sosyal hizmetler üzerine farkindaligi artirmak için neler yapabiliriz üzerine yogunlasmak yerine, birilerini suçlamak daha vahim sonuçlar ortaya çikaracaktir. Siyanürü temin etmeyi, depresyonun dogurdugu kötü sonuçlari ve asiri tüketimin insanlar üzerindeki etkileri arastirilip üzerine gidilmelidir. Antalya’da bir aileyi yok eden babanin kendi ile beraber masum iki çocugunu ve esini öldürmesine, degil ekonomik sikinti hiç bir neden gerekçe gösterilemez. Hangi psikolojik akilla hareket ettigi belli olmayan baba, üç masum kisinin kanini eline bulastirarak katil olmustur. Sabir ve metanet yerine bir seyleri bahane edip öfke ile hareket edilirse, dönüsü olmayan yola girilir” dedi. “Istanbul’da intihar ederek hayatina son veren kardeslerden birisi olan Oya Yetiskin’in yakin arkadasinin anlattiklarina göre; Oya Yetiskin, sarki söylüyormus, modellik yapiyormus, karate ve aerobik dersleri veriyormus” diyen Nihat Altay açiklamasini söyle sürdürdü; “Bu kadar ek is yapmasina ragmen, alisveris yapmayi çok sever, hiç para biriktirmezmis. Asiri tüketimden dolayi vatandaslar ödeyemeyecegi kredi, kredi karti veya farkli bir borç ile felakete sürüklendiginin farkinda degiller. Yaptigim pek çok basin açiklamasinda üzerinde durdugum en önemli konulardan biri de tüketicilerin ayaklarini yorganlarina göre uzatmasi olmustur. On günlük tatil için bir yil borca giren tüketicileri, yeni aldigi bir araci yok fiyata satip, daha modelli olsun diye kredi çekip degistirenleri, iphone’nin yeni modeli çiktiginda kuyruga girenleri çok kez gözlemliyoruz. Tüketicilere harcama yapmayin demiyorum. Ancak imkanlarin elverdigi sürece harcama yapilmasi gerekir. Sonra borç, borçla kapatiliyor. Bakin 23 Agustos 2019 itibariyle bankalara olan borç, geçen yilin ayni dönemine göre 9.9 milyar lira artarak 528.11 milyar lira olmus. Bu borcun 416.4 milyar lirasi tüketici kredilerinden, 111.7 milyar lirasi kredi kartlarindan kaynaklaniyor. Takibe alinan tüketici kredisi ve kredi karti borcu ise 2.8 milyar lira daha artarak 21.5 milyar lira olmus. Sadece kredi karti borcu yüzünden yasal takibe düsen 3 milyon kisi var. Hal böyle olunca ve borç ödenemez hale gelince tüketici icralik oluyor. Bu durumun ortaya çikardigi içler acisi sonuçta, intiharlarla, facialarla pek çok aileyi ve hayati yerle bir eden acilarla son buluyor. Bu nedenle vatandasimiz çok dikkat etmeli, hesabini iyi yapmali ve bütçesine göre hareket etmelidir.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —