Toprak, hava ve su gibi canlilarin yasamasi için vazgeçilmez bir unsurdur.Doganin insanlara karsiliksiz bir lütfudur. Toprak binlerce hatta milyonlarca yilda olusmakta ve insan ömrüyle kiyaslandiginda muazzam bir süreci isaret etmektedir. Yasam kaynagi olan topragin önemini vurgulamak ve kamuoyunda farkindalik yaratmak amaciyla, Bu kapsamda Gida Tarim ve Hayvancilik Bakanliginca her yil 11-17 Haziran tarihleri arasinda çesitli etkinliklerle ‘Toprak Haftasi’ kutlanmaktadir. 11 Haziran 1945 tarihinde çikan 4753 Sayili Çiftçiyi Topraklandirma Kanunu, topragi olmayan ya da yetmeyen çiftçilerin aileleriyle birlikte geçimlerini saglayacak ve isgüçlerini degerlendirecek ölçüde toprak edinmelerini amaçlamistir. Ancak Çiftçiyi Topraklandirma Kanunu`nun yürürlükten kalkmasi nedeniyle uzun yillardir kutlanmayan Toprak Bayrami, son birkaç yildir Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakanligi tarafindan yeniden kutlanmaya baslanmistir. Konu ile ilgili açiklamada bulunan Il Müdürü Osman Akar, “Toprak, bitki örtüsünün ve dolayisiyla insanlarimizin ve yetistirdigimiz hayvanlarin beslendigi kaynaklarin ana kaynagi olan topragin korunmasi gerektigi unutulmamalidir. Ülkemizde arazi varliginin yaklasik %30 unda tarim yapilmakta, %28' i çayir ve mera, % 27 si orman ve fundalik olup, geriye kalan bölümü diger araziler içinde yer almaktadir. Ekilebilir arazinin % 7' si filen sulanmakta, %11’i ise sulanabilen arazilerden olusmaktadir. Ne var ki; erozyon ve benzeri dogal yitim süreçlerinin yaninda, her seyi rant ve kolay kazanç sayan politikalar nedeniyle topraklarimiz bugün birçok sorunla karsi karsiyadir. Dünyada ve Türkiye`de sürekli artan nüfusun doyurulabilmesi için topraklar ve verimli tarim arazilerinin korunarak, amacina uygun kullanilmasi zorunludur. Açligin, yoksullugun, esitsizliklerin yasandigi bir dünyada ülkemiz sahip oldugu zengin toprak varliklarini çok iyi korumak ve gelecege aktarmak durumdadir. Toprak ve su gibi temel varliklar sadece ülkelerin ve o ülkede yasayan insanlarin degil, tüm canlilarin ortak malidir. Bundan dolayi da bu üretim faktörlerini korumak, sürdürülebilir kullanimini saglamak ve insanoglunun hor kullanimindan alikoymak herkesin ortak sorumlulugundadir. Ülkelerin gözünde topraklari kutsaldir. Tarih boyunca insanligin, toplumlarin ve uluslarin yasaminda en önemli mülkiyet araçlarindan biri olan toprak ugruna savaslar yapilmis, savaslar insanlik dramlarina neden olmustur. Insanlar, aileler, topluluklar kendilerini güvencede hissetmek için topragi yasamlarinin, bedenlerinin bir parçasi olarak görmüslerdir. Bu durum halen sürmekte, ülkeler toprak varligi ve üretkenligi sayesinde ayakta durabilmektedir. Yasamin kaynagi olan topragin önemini vurgulamak ve kamuoyunda farkindalik yaratmak amaciyla her yil Toprak haftasi ve Toprak Bayrami etkinlikleri düzenlenmektedir. Tarim topraklarinin amaç disi kullanimi, erozyon, çoraklasma, asiri ve gereksiz gübre kullanimi gibi nedenlerle topraklarimizin kaybedildigi, tüm canlilarin ve yasamin kaynagi olan topraklarimizi yok etmeden ve de kirletmeden gelecek nesillere birakmak hepimizin görevidir. Uluslararasi Toprak Yili kapsamindaki etkinliklerin hem dünyada, hem de ülkemizde topraklarin korunmasi ve sürdürülebilir kullanimi açisindan çok önemli katkilar saglayacagina inaniyoruz.” dedi. Akar ayrica; Topraktan geldik, bir avuç topraga gidecegiz. Bir avuç toprak için bile bir seyler yapabiliyorsak, yapabileceksek ne mutlu bizlere… Sükrün ve bereketin ayi Ramazan ayinda topragin kiymetini daha iyi degerlendirmemiz gerektigini belirterek “Toprak Anadir”,” Toprak Varsa Hayat Var” sözlerinin hayatimiz için özümsenmesi gerektigini belirtti.
