ÜLKER’DEN YARAR’A CEZA TEPKISI…

Kayak Federasyonu’nun 1 Haziran’da yapacagi Mali Genel Kurul öncesinde 4 yil hak mahrumiyeti cezasi alan Erzurum Kayak Kulübü Baskani Bülent Ülker, Federasyon Baskani Erol Yarar’a ates püskürdü. Ülker, Yarar’in ibra edilmeme korkusu yüzünden 20’nin üzerinde muhalif delegeye ceza verdigini öne sürdü.Erzurum Kayak Kulübü Baskani Bülent Ülker, 1 Haziran’da yapilacak olan Türkiye Kayak Federasyonu Mali Genel Kurulu öncesinde kendisi ile birlikte aralarinda eski federasyon baskanlarinin da bulundugu çok sayida muhalif delegeye verilen 2 ila 4 yil arasinda degisen hak mahrumiyeti cezalarina sert tepki gösterdi. Haklarini yasal yollardan arayacaklarini anlatan Baskan Ülker, “Türk kayagini yöneten veya yönettigini zanneden Erol Yarar’in bu kadar yalan ve iftira sonrasinda vicdanini nasil rahatlattigini açikçasi çok merak ediyorum” dedi. Erol Yarar baskanligindaki federasyon yönetiminin Türk kayagini bitirme noktasina getirmesi, camiayi bölen, yipratan tavir ve davranislari yüzünden 2015 yilinin Mayis ayinda Türkiye Kayak Federasyonu’nun (TKF) Ana Statüsü’nde yeralan ilgili maddeye istinaden noter kanaliyla “olaganüstü genel kurul” için imza topladiklarini ve sürecin de bundan sonra basladigini savunan Baskan Ülker, “Imzalan toplanmaya baslaninca Erol Yarar’in yalan ve iftiralari da pesi sira gelmeye basladi. Önce delegenin yasal hakkini hiçe saydi ve topladigimiz imzalari dikkate almayarak, açikça suç isledi. Biz de hakkimizi yasal yollardan aramaya basladik. Itirazlarimizi inceleyen Tahkim Kurulu, genel kurulun toplanmasi yönünde karar verdi ancak bu kez de Erol Yarar beyefendi “genel kurulu seçimsiz yaparim” diye diretti. Peki, bu direnç kime ve neye karsi idi? Yöneticiler camiasini karsisina alip, koltuklarini korumaya çalisirsa, hak ve hukuku sahsi çikarlarina yönelik zorlamaya baslarsa, o camiada kargasa hâkim olmaz mi? Neticede huzursuzluk baslar ve nitekim gelinen nokta da huzursuzlugun zirvesidir. Kayak camiasi çok zor bir süreçten geçiyor. Artik insanlar birbirleriyle konusamaz hale gelmistir. Yapilan ötekilestirme politikasi ciddi bir bölünmeye ve ayristirmaya zemin olusturmus, camiamizdaki sevgi ve saygiyi neredeyse bitirmis durumdadir” dedi. “EROL YARAR, IBRA EDILMEMEKTEN KORKTUGU IÇIN BIZE CEZA VERDI” Kendisinin ve muhalif delegelerin 2 ila 4 yil arasinda degisen hak mahrumiyeti cezalarinin olaganüstü genel kurula dayandirildigi, oysa gerçeginin “mali genel kurulda ibra korkusu” oldugunu savunan Bülent Ülker, ceza süreciyle ilgili su bilgileri verdi: TKF Seçimsiz Olaganüstü Genel Kuruluna Erzurum Kayak Kulübü delegesi olarak katildim. Hiçbir yetkisi olmadigi halde TKF’nun ücretli avukati, Genel Kurulu yönetmek üzere kürsüye çikti. Divan seçimi için arkadaslarimla birlikte verdigimiz divan listesi için oylama dahi yapilmadan “bu liste yok hükmündedir” dedi ve diger liste delegeler tarafindan oylanmadan ve onaylanmadan divan kurulu masasina oturtuldu. Bu açikça divanin isgaliydi ve haliyle müdahale etmek durumundaydik. Bu durum kamera kayitlarinda ve tutanaklarda mevcuttur. Daha önceden planlanmis bu senaryoya benimde içinde bulundugum 138 delege (bu sayi genel kurula katilimin 3/2 sini olusturmaktadir). Divanin bu sekilde isgal edilemeyecegini, bu isin ancak ve ancak seçimle gerçeklesebilecegine yasal ve medeni bir tavirla karsi çikti. Bundan dolayi zati muhterem Erol Yarar beyefendi benimle birlikte 20 delegeyi TKF Olaganüstü Genel Kurulu toplantisinin düzenini bozmak suçuyla ceza kuruluna sevk etti. Peki, sorarim sizlere sayet bizler yasalara ve mevzuata uygun seçilmis bir divan kurulunu çalistirmayip genel kurulun düzenini bozmaya yönelik bir eylem gerçeklestirmis isek, bu zati muhterem hangi yetki ve hakla bu adamlari Divan Kurulu görevinden men ederek yerlerine oturttu? Bahsi geçen genel kurulda aslinda bir suç islendi ise suçlu kesinlikle TKF Baskani Erol Yarar’dan baskasi degildir. Çünkü bu zat Genel Kurulda TKF baskanlik görevinin yani sira; hâkimlik, savcilik, sunuculuk, organizatörlük ve hepsinden önemlisi de provokatörlük yapmistir. “GENEL KURULDA ÖNERGE VERMEK NE ZAMAN SUÇ OLDU?” Bir diger suçumuzda TKF Olaganüstü Genel Kurulunda önerge vermek. Genel kurullar bütün görüslerin özgürce dile getirildigi birer demokrasi arenasidir. Tüm genel kurullarda oldugu gibi Federasyon genel kurullarinda da delegeler görüslerini serbestçe açiklayip, düsüncelerinin savunmalarini yaparak, genel kurulda kabul görmeye çalisirlar. Genel kurullarda “önerge vermek” delegelerin asli ve vazgeçilmez hakkidir. Bilindigi gibi genel kurullarda dile getirilen görüslerin, taleplerin gerçeklesmesi genel kurulca takdir görmesine baglidir. Bir federasyonun genel kurulunda “önerge veren” delegelerin bulunmasi yasa, yönetmelik ve ana statülerin temel amaci olan çok seslilik ilkesinin bir sonucudur. Katilimci demokrasi, önerge verilebilmesini, önergenin tartisilmasini ve sonuçta oylanarak yürürlüge girmesini gerektirir. Katilimci demokratik anlayista önerge verenler sadece alkislanir, “niye önerge verdin” diye ceza kuruluna sevk edilemez. Delegelerin “önerge vermek” gibi bir suçlamayla tedbirli olarak disipline sevk edilmesi, genel kurulun varlik ve toplanma nedeninin inkâr edilmesidir. Genel kurul tartisma, müzakere etme ve en üst düzeyde karar alma yeridir. Genel Kurul, tüm tüzel kisilerde oldugu gibi bagimsiz spor federasyonlarinin da “yasama” organidir. Bir önerge begenilmiyorsa bunun çözüm yeri yine genel kuruldur. Begenilmeyen, yanlis bulunan önergeler genel kurul tarafindan kabul görmez. Neticede ben ve arkadaslarim tarafindan seçimle olusturulmus divan kuruluna sunmus oldugumuz önerge Genel Kurula oylamaya sunulmustur. Genel Kurul Delegeleri talebimizi reddedebilirdi. Kaldi ki oylama sonucunda 158 delege el kaldirarak bizim talebimizi uygun ve kabul edilir bulmustur. Saygideger basin mensuplari, yukarida bahsettigim olaylar neticesinde TKF ceza kurulu ben ve arkadaslarima dört yil hak mahrumiyeti cezali vermis bulunmaktadir. Bu durum ne hukukla ne akilla ne de izanla açiklanamaz bir durumdur. Yasal yollarla hakkimizi sonuna kadar arayacagimizi sizin araciliginizla tüm kamuoyuna bildirir, saygilar sunarim.”