Atatürk Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi ve Cansağlığı Vakfı, akılcı ilaç kullanımını liseli gençlere anlattı
Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Araştırma Görevlisi Aylin Aydın, lise öğrencilerine akılcı ilaç kullanımı ile ilgili hassas ve pratik bilgiler verdi. Özellikle antibiyotik kullanımında uyulacak kuralları sıkça dile getirdi.
Atatürk Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi ve Cansağlığı Vakfı, akıllı ilaç kullanımına dikkat çekmek ve bu anlamda farkındalık oluşturmak için Erzurum İbrahim Hakkı Fen Lisesi öğrencilerine yönelik bir program düzenledi. Programda konuşan Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Araştırma Görevlisi Aylin Aydın, dünyada akıllı ilaç kullanımı ile ilgili olarak yapılan ilk tespitlerde; klinik ihtiyaçlara göre uygun biçimde, kişisel ihtiyaçları karşılayacak, uygun dozda, yeterli zaman diliminde, topluma en düşük maliyetle kolayca almaları için uyulması gereken kurallar olarak ortaya çıktığını ifade ederek, "Burada en başta sağlık hizmeti kalitesini arttırmak geliyor. Tedavi maliyetlerini azaltmak ve ilaç tüketimini engellemekte var. İlaç kullanımında özensiz davranılmaması gerek" diye konuştu.
"Antibiyotik kullanımı önemli"
Antibiyotik kullanımına dikkat çeken Araştırma Görevlisi Aylin Aydın, "Mutlaka gününde, saatinde ve doktorun verdiği günlük dozda kullanmanız gerekiyor. Siz özensiz davranırsanız, ilacı sabah aldınız, akşam dozuna atlarsanız, sonrasında tekrardan sabah aldınız, yine akşam da düzensiz bir şekilde dozları almaya devam ederseniz, bu antibiyotik tedavisinin size hiçbir yararı olmaz. Antibiyotik tedavisinde temel uygun dozda, uygun zaman aralığında ilacı tedavi bitene kadar sürdürmektir. Antibiyotik kutuları ağrı kesici tabletler gibi değildir. Antibiyotik kutuları bir tedavi prosedürüdür. Orada tabletler bitene kadar siz ilacı içmek yükümlülüğündesiniz" şeklinde konuştu.
"İlaç kullanımında doktor ve eczacı önemli"
İlaç kullanımı ile alakalı öğrencileri bilgilendiren Araştırma Görevlisi Aylin Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü "İlaçta çiğneme, bölme ve kırma. Bunlar uygulama yoluna giriyor bir nevi. Bazı ilaç türleri var. Kırılmaması gerekiyor. Bazı ilaç türleri var çiğnenmemesi gerekiyor. Bazıları da var bölüp içmeniz gerekiyor. Bunu da yine doktorunuzun size önerdiği şekilde yapmanız gerekiyor. Ama doktor ya da eczacınıza danışmadan kesinlikle bir ilacı bölüp çiğneyip ya da kırarak içmemeniz gerekiyor. Bunu danışarak yapmanız gerekiyor. Yine uygulama süresi, uygulama dozu ve doz aralıklarında hata yaparsanız akılcı olmayan ilaç kullanımına girmiş oluyorsunuz. Ve süresi geçmiş ilaçların kullanılması, ilaçlar evde kullanılmadığı sürece depo ediliyor. İstifleniyor evlerde. Özellikle buzdolabının kapağında. Ki bu çok yanlış bir hareket. Çoğu ilacı özellikle şurupları ailelerimiz buzdolabının kapağında saklıyorlar. İlaçlar eczaneden aldığınızda buzdolabından mı size veriliyor? Yok. Siz ilaçlarınızı belli ilaçlar dışında insülin kalemleri vesaire onları söylemiyorum. Ama genel olarak tablet ve şuruplar oda sıcaklığında saklanması gereken ilaçlar. Bunu nereden bileceğiz diye sorarsanız ilaçların kutusunda, kutunun üzerinde saklama şartları yazar. Doktor tavsiyesi dışında doktor, eczacı tavsiyesi dışında kullanılmaması gereken ilaçlar"
"Bitkisel ürünler destekleyici tedavidir"
Bilinçsiz gıda takviyesi ve bitkisel ürünlerin kullanımında da sıkça yapılan yanlışların olduğuna dikkat çeken Eczacılık Fakültesi Araştırma Görevlisi Aylin Aydın, " Burası çok önemli. Bilinçsiz gıda takviyesi ve bitkisel Bunlar neler? Vitaminler, magnezyum preparatları ve günümüzde çok görüyoruz. Sosyal medyada başka platformlarda magnezyum al, D vitamini al, C vitamini al çok faydalı deniliyor. Magnezyumda faydalı, demirde, C vitamine de. Burada dikkat etmeniz gereken doktor muayenesi olmadan, kan tahlillerinize bakmadan gıda ya da besin takviyesi alamazsınız. Belki C vitamini sizde çok yüksek. D vitamini çok yüksek. Bitkisel ürünler de yine komşudan duyduğunuz, aktardan duydunuz. Bu besin diyabete iyi geliyormuş. Bu besin kolesterolü çok iyi geliyormuş. Bu besin tansiyonuma çok iyi geliyormuş. Böyle şeyler yok arkadaşlar. İlaç farklı bir şey, takviye edici ek destek farklı bir şey. İlaç tamamen hastalığa yönelik. Bitkisel ürünler destekleyici tedavi olarak geçer. Tamamlayıcı tedavi kesinlikle değildir. Yine doktorunuza ve eczacınıza danışmadan kesinlikle kullanmayın.
"Dünyada ilaç ve askeri harcama zirvede"
Viral kaynaklı hastalıklara antibiyotiğin hiçbir tedavisi olmadığını ifade eden Aydın, "Diyelim ki viral bir enfeksiyonunuz var. Grip oldunuz. Çok halsiz hissediyorsunuz. Ne yapacaksınız? Ya ben doktora gideyim de bir antibiyotik yazdırayım kendime. Tamamen yanlış. Viral kaynaklıysa siz onu ya antiviral ilaç alarak tedavi etmeniz gerekiyor ya da C vitamini takviyesi yaparak onu tedavi etmeniz gerekiyor. Bazen başınız ağırabilirç İlk önce bir su için, camı açın, bir hava alın. Çalışma potansiyeli çok yüksek gençlersiniz. Test çözerken başınız çok eğik duruyor. Belki o yüzden bile başınız ağrıyabilir. İlk önce bir kalkın. Camları açın. Bir ensenize soğuk su vurun. Ardından su için bolca, on dakika mola verin. Bakın gerçekten başınızın ağrısı gidecek. Anneler telefonlara çok takar ya. Çok telefona da bakmayın. Başınızın ağrımasının en büyük sebebi de o. Telefona bakınca ağrımasının sebebi de telefondaki ışınlar direkt gözünüze denk geliyor Ve göz bunu algılamak için göz de bir organ. Nasıl kalp gibi kalp nasıl ki? Kan pompalıyor. Gözde sizin sürekli görmeniz için orada bir işlev de. Vücudunuzdaki bakteriler kullandığınız ilaca karşı direnç geliştirme potansiyeline sahip. Çok direnç geliştirme potansiyeline sahip. O yüzden antibiyotik tedavisi aldığınızda sizden ricam mutlaka kutu bitene kadar tedavinizi bitirmeniz. Yine gereksiz tedavi maliyeti, işten geri kalma ve kazanç kaybı gibi ekonomik zararlar. Gençler dünya ekonomisini eline almış iki büyük etken var. Birincisi ilaç diğeri askeriye. Askeri malzemeler. Diğeri de ilaç. Dünyanın ekonomisi bunlar üzerinden dönüyor. En büyük ekonomiler bunlar üzerinden dönüyor. Ve siz ne kadar fazla ilaç alırsanız, ne kadar fazla sormadan, doktora, eczacıya danışmadan bu işlemleri yaparsanız inanılmaz derecede ülke ekonomisine zarar veriyorsunuz. Antibiyotikler en çok satılan ilaç grupları arasında. İnanılmaz derecede tüketiliyor. Gerek var mı? Bence yok. Antibiyotik ve ağrı kesiciler sizin yaş grubunuza hitap ettiği için çok dikkatli kullanmanız gerekiyor. Antibiyotik direnci gelişirse biz bunun önünü alamayız. Yeni bir molekül oluşturmamız lazım. Yeni bir molekül sentezlememiz lazım. O yüzden antibiyotikleri kutunuz bitene kadar düzenli bir şekilde kullanın" dedi.
"Öğrenciler bizim birer gönüllü elçimiz"
Atatürk Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Yusuf Bayraktar, "Akılcı ilaç kullanımı konusunda bir etkinlik düzenliyoruz. Can Sağlığı Vakfı'yla ortak olarak yapıyoruz bu etkinliği. Lise öğrencilerine akılcı ilaç kullanımının önemini anlatmak istiyoruz. Buradaki muhataplarımız her ne kadar öğrenciler olsa da aslında buradaki öğrenciler bizim için birer bilim elçileri. Biz onları bilim elçileri olarak bir tanıtıyoruz. Neden bilim elçileri diyoruz? Çünkü öğrencilere anlattığımız bilgileri, bilimsel bilgileri ailelerine ulaştırma hedefliyoruz aslında bugünkü etkinliğimizde. Dolayısıyla bununla ilgili dokümanlar hazırladık. Hazırladığımız dökümanlarda akılcı ilaç kullanımının önemini anlattık. Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu da velilere hitaben, akılcı ilaç kullanımının önemin bir mektup hazırladı onları öğrencilerimiz aracılığıyla elçilerimiz aracılığıyla ailelerine ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencisi Emine Kılıç şöyle konuştu "Aynı zamanda Can Sağlığı Vakfının il temsilcisiyim. Buradaki amacımız ilacın akıllı kullanımıyla alakalı. Lise zamanlarında öğrencilerin en yaptığı şey ki düzensiz ve bilinçsiz ilaç kullanımı. Burada eczacılık fakültesinden gelen hocamızla beraber o onun anlattığı değerli bilgilerden yola çıkarak ilacın aslında nasıl düzenli kullanılması gerektiğini, antibiyotik dirençliliğini anlatacağız öğrencilere. Bu yüzden burada toplanmış bulunmaktayız"