Erzurum Valisi Seyfettin Azizoglu, 8 Mart Dünya Kadinlar Günü dolayisiyla bir mesaj yayinladi.Vali Azizoglu, toplumumuzda, aile ocaginin temel tasi durumundaki kadinlarimizin, aile içindeki ve toplum yasamindaki yerinin anlatilmasi ve onlarin karsilastiklari sorunlarin dogru tespit edilerek, bu sorunlara çözüm üretilmesi için, gerekli toplum bilincinin olusturulmasi amaciyla, çagdas ülkelerde oldugu gibi ülkemizde de, 8 Mart tarihi “Dünya Kadinlar Günü” olarak kutlandigini belirtti. “Türk toplumunda ve aile hayatimizda seçkin ve saygin yeri olan kadinlarimizin, bu anlamli ve özel günlerini içtenlikle kutluyor, kendilerine hak ettikleri sayginin gösterildigi, sorunlarinin çözüldügü, saglikli ve huzurlu bir dünya diliyorum” diyen Vali Azizoglu mesajinda sunlari kaydetti; “Dünya yüzünde gördügünüz her sey kadinin eseridir” diyen büyük önderimiz Atatürk, dünyadaki gelismis birçok ülkeden önce, Türk Kadinina, seçme ve seçilme hakki vererek, 05 Aralik 1934 tarihinde yasal düzenleme ile dünya milletlerinin kadina verdikleri degerin üstünde bir deger vermistir. Bugün, dünya ve ülkemizdeki birçok olumsuzlugun nedeni, kadinin sosyal hayattaki gerçek yerini alamamasindan kaynaklanmaktadir. Dünyayi, bu olumsuzluklardan ve çikmazlardan, ancak kadinin “Anne sevgisi ve ince duygusu” kurtarabilir. Çünkü çocuklarimizi, gelecege annelerimiz hazirlamaktadir. Daima özverinin, sevginin kaynagi ve temsilcisi olan Türk kadininin yüregi, adeta bir sevgi yumagindan olusur. Bu nedenle de, sürekli sevgi ve özveri ile toplumdaki seçkin yerini alir. Bu itibarla, annelerimize ve kadinlarimiza inancimiz çerçevesince büyük deger verilerek; “Cennet analarin ayaklari altindadir’’ buyurulmustur. Kadinlarimizin bu üstün vasfi yilin bir gününde degil, her gününde; bu inanç içerisinde idrak edilmelidir. Bu essiz mesajda; cennete giden yolun insanin dünyaya gelmesine sebep olan annenin sevgi ve hosnutlugunun elde edilerek, kazanilabilecegi vurgulanmaktadir. Günümüz dünyasinda kadin haklari ve özgürlük hareketleri yolunda çaba harcayanlarin yukarda belirtilen düstur dogrultusunda hareket etmeleri kendilerini basariya ulastiracaktir. Günümüzde maalesef Kadina siddet ve kadin cinayetleri kanayan bir yara olarak, toplumumuzun vicdanini hala rahatsiz etmektedir. Oysa sorunlarimizin çözümünü siddetle degil, hukuki yollarla aramaliyiz. Baskidan, kiskançlik ve her türlü istismardan uzak bir hayat yasamak, Türk kadininin en önemli kazanimi olmasi temennisiyle; “8 Mart Dünya Kadinlar Günü ”nü içtenlikle kutluyor, Beseriyetin annesi bütün kadinlarimiza saglikli, huzurlu ve mutlu bir dünyada yasamalari, inanciyla en içten sevgi ve saygilarimi sunuyorum.”
