Tarihi binlerce yillik geçmise dayanan, birçok medeniyete besiklik etmis olan Erzurum için 12 Mart 1918 tarihi dönüm noktalarindan birisi oldugunu belirten Vali Okay Memis, mesajinda sunlari kaydetti; “Ülkemizin ve bölgemizin düsman isgalinden kurtulusu olan bu günler ayni zamanda acinin, kederin ve hüznün uzun süre yasandigi, gözyasinin dinmedigi zamanlardir. Bu zor günlere ragmen; Anadolu insaninin onurunu, gururunu, din, vatan, millet ve bayrak sevgisini ve kahramanliklarini göstermesi bakimindan da önemlidir ve tarihe düsülen en önemli not niteligindedir. O dönemin imkânsizligi ve yokluklarina ragmen Erzurum, Kurtulus mücadelesini, dadasa yakisan bir secaat ve zaferle noktalamistir.
Bu sene Erzurum’un düsman isgalinden kurtulusunun 101. yilini idrak etmekteyiz. Bu kutlamalarin amaci; tarihin derinliklerine gidebilmek, o yillarda yasanan acilari anlayabilmek ve bu acilardan ders çikarabilmektir. O gün bizlere bu acilari yasatan küresel güçler geçen 101 yillik süre zarfinda da bos durmamis, yüce milletimizin huzurunu bozmak için akla hayale gelmeyen yöntemlerle bizi birbirimize düsürmek için ugrasmis, güçsüz düsürmek, dünya sahnesinden silebilmek için çaba sarf etmislerdir.
Aziz milletimiz, dün en agir sartlara ragmen yedi düveli dize getirdigi gibi, bugün de feraseti ve Allah’in inayetiyle hainlere geçit vermeyecektir. Dün 15 Temmuz isgal girisimine gögsünü siper ettigi gibi, bugün de ekonomik ve teknolojik her türlü saldiriya korkusuzca karsi koymasini bilecektir. Nihayetinde hak ile bâtil arasindaki savasin adi, zamani, zemini ve sartlari degismis olsa da degismeyen tek bir gerçek vardir ki, o da; “Ey iman edenler! Eger siz Allah’in dinine yardim ederseniz O da size yardim eder, ayaklarinizi kaydirmaz” Ilahî fermanidir.
Bu önemli ve ayni zamanda esef verici günlerimizi sizlanarak degil, ders çikararak kutlamaliyiz. Bizler o kötü günleri hayal dahi etmek istemeyiz. O halde top yekûn güçlü olmak zorundayiz. Birbirimize kenetlenmek, ülkemizi güçlü, insanimizi mutlu, huzurlu ve yarina güvenle bakabilen bireyler haline getirmeliyiz. Gelecegimiz için çalismali ve üretmeliyiz. Geçmisimizden dersler alarak, gençlerimizi egitmeli, yenidünya düzenine çok daha iyi hazirlamaliyiz. Zira artik savaslar bilgi, güç ve ekonomi üzerinden yapildigi hepimizin malumudur.
Kendi güç ve potansiyelimizin, dünyada hiç bir millete nasip olmayan vatan aski, millet ve rengini sehitlerimizin kanindan alan ay-yildizli sanli bayrak sevgimizin farkinda olmaliyiz. Ilimiz, yukarda da belirttigim üzere, birçok medeniyete ev sahipligi yapmis, tarihi derinligi olan bir vatan parçasidir. Erzurum hiç süphe yok ki; Kurtulus Savasimizin, Cumhuriyet’e giden yolun önemli kilometre taslarindan en önemlisi olmustur. Mustafa Kemal Atatürk, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ni burada gerçeklestirmis, Kurtulus’a ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulusuna giden yol, 12 Mart 1918’de düsman isgalinden kurtarilan Erzurum’dan baslamis ve Cumhuriyeti kuran sehir olarak, tarihe geçmistir. Ayni zamanda, ne güzel tarihi bir tevafuktur ki, Ilimizin kurtulus tarihiyle Istiklal Marsimizin kabul tarihi ayni güne denk gelmistir. Bu hususta ilimiz için bir övünç kaynagi niteligindedir.
Vatan, insanin huzur ve güven içinde yasadigi, hür olmanin serefini tasidigi topraktir. Ayni cesaretle tarih yazanlarin, ayni degerler ugruna bas koyanlarin, ayni ideallerle gelecegi insa edenlerin yurdudur. Izzetini ve istikbalini korumak için sehadet serbeti içenlerin, gazi olup, varligindan geçenlerin emanetidir vatan.
Tarihten önemli dersler çikaran Sehrimiz bugün de globallesen dünyada hak ettigi yeri alma noktasinda önemli adimlar atmistir. Cumhuriyetin kurulmasindan bu tarafa, ülkemiz ve Sehrimizde de gelisim ve degisim noktasinda atilimlar gerçeklestirilmistir. Müreffeh bir gelecek için Ilimiz, çagdas dünyaya ayak uydurabilen, teknolojik gelismeleri yakindan takip edebilen bir kent hüviyeti kazanmistir.
Bu duygu ve düsüncelerimle, tüm Erzurum’ lularin bu mutlu ve tarihi gününü kutluyor, bir daha bu günlere düsmemek ve dönmemek için herkesin üzerine düsen görevleri yerine getirmeleri inanciyla, milletimize bu aci ve hüzün dolu günleri bir daha yasatmamasini, bu milleti sehadet ve gazilikle defalarca onurlandiran, süheda evladi eyleyen Rabbimiz! Bizlere zafer bilinci kusanmayi, maddi ve manevi her alanda kenetlenmeyi, zorluklarin üstesinden gelmeyi Türk milleti olarak bu topraklarda ilelebet yasamayi nasip etmesini temenni ediyor, sevgi ve saygilarimi sunuyorum.”