Varis problemine 3 dakikada son

Kalp Damar Cerrahi Uzmani Op.Dr. Muhammed Fatih Yilmaz, “Hem estetik hem de saglik açisindan ciddi sorunlara neden olan varis hastaligini tetikleyen bir çok faktör vardir. Varis yüzeysel toplardamarlarda olusan genisleme, uzama ve büküntülü bir hal alma durumudur. Bilindigi üzere toplardamarlar kirli kani kalbe tasimakla görevli küçük borucuklardir. Toplardamarlarin içinde kanin tek yönde hareket etmesini saglayan kapakçiklar bulunur. Bu kapakçiklar kan kalbe dogru giderken, kanin tekrar asagiya kaçmasina engel olurlar. Ancak bu esnada yer çekimi etkisine maruz kalirlar ve zamanla kapakçiklardaki bozulma sebebiyle damar genisler ve reflü dedigimiz kaçaklar olusur. Varis hastaliginin sikayetlerindeki temel neden budur. Varis olusumunda bilinen en önemli faktör ailesel yatkinliktir. Bunun yaninda ileri yas, obezite, sigara kullanimi, dar kiyafetler ve topuklu ayakkabi giyilmesi ve uzun süre ayakta çalisma zorunlulugu olan meslek gruplari risk altindadir, özellikle kuaförler, ögretmenler, tezgahtarlar, eczaci ve kalfalari sayilabilir. Ayakta uzun süre hareketsiz kalmak toplardamar basincini çok yüksek tutacagi için varise davetiye hazirlar” dedi. Varis hastaliginin genel anlamda insanlarin yasam konforunu bozan estetik görünüm problemi yaratan bir hastalik oldugunu ifade eden Op.Dr. Yilmaz, “Çok küçük çapli örümcek agi seklinde kilcal damarlardan daha büyük çapta cilt yüzeyinde çok rahat görülen kabarik lezyonlara kadar varis hastaligi tanimina girer. Disaridan göz ile görülen hiçbir damar lezyonu olmasa bile varise sebep olan toplardamarda yetmezlik görülebilir. Bu hastalar ayakta kaldikça agri, ayak bileginde sislik, ayak tabaninda yanma, gece kramplari gibi sikayetler ile bas etmek zorunda kalirlar. Ailesel yatkinligi olmayan hastalarimizda dahi en çok meslek hastaligi olarak görmekteyiz. Ayakta uzun süre çalismak zorunda olan meslek gruplari en yüksek risk grubundadir. Kadinlarda dar kiyafetler ve yüksek topuklu ayakkabi kullanimi yine en sik varis sebebidir” diye konustu. Varis teshisinde kullanilan en temel tani yönteminin doppler ultrasonografi oldugunu belirten Op.Dr. Yilmaz, “Dopplerde varise sebep olan damarin genisligine ve kaçak seviyesine bakilarak teshis edilir. Varisin hangi asamada oldugunu bize gösteren ve çok kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Tedavi de; Varis tedavisin temel prensibi varise sebep olan damarin ortadan kaldirilmasi, devre disi birakilmasidir. Çünkü bu damar islevi yitirmis ve vücuda zarar vermektedir. Bu amaçla tedavi prensibi açik cerrahi ve kapali yöntemler olarak ikiye ayrilabilir. Açik cerrahide kesi uygulanarak damar komple çikartilir. Kapali yöntemlerde ikiye ayrilir; isiya dayali yöntemler ki bunun en çok bilinenleri lazer, radyofrekans, buhar gibi yöntemlerdir. Bu yöntemlerin tamaminda kesi uygulanmadan damar içerisine yüksek isi verilerek damarin yakilmasi amaçlanir. Son zamanlarin en popüler ve tercih edilen tedavi yöntemi olan Venablock yönteminde ise damarin her iki duvarinin birbirine yapistirilmasi yöntemidir” ifadelerini kullandi. Venablock yönteminin varis tedavisinde gelinen son nokta oldugunu kaydeden Op.Dr. Yilmaz, “Yüksek teknoloji içeren tamamen milli ve yerli kaynaklar ile üretilen biyolojik bir yapistirici kullanilarak yaklasik 3 dakika da varisi tamamen ortadan kaldirabilen bir yöntemdir. Bu yöntemde damarin içine ultrasonografi yardimi ile igne ile girilerek özel bir katater kullanilarak damar içine biyolojik yapistirici ilaç uygulanir. Çok hizli bir sekilde damarin birbirine yapisarak ortadan kayboldugu görülür. Bu yöntemin diger kapali yöntemlerden farki isiya dayali olmadigi için anestezi gerektirmez, islem sonrasi elastik bandaj ve varis çorabi kullanimi gerektirmez” açiklamalarinda bulundu.