Yavilioglu: “Ekonomide istikrar devam ediyor”

Maliye Bakan Yardimcisi ve 24. Dönem Ak Parti Erzurum Milletvekili Dr. Cengiz Yavilioglu, FETÖ’nün 15 Temmuz’da yapmayi planladigi darbeye karsi Türk Halki’nin en iyi cevabi verdigini belirterek, “Ülkemiz darbe girisimini bastirdiktan sonra siyasi ve ekonomik istikrari saglamak için önemli mesafe kat etti. Her alanda istikrarimiz devam ediyor” dedi.Maliye Bakan Yardimcisi ve 24. Dönem Ak Parti Erzurum Milletvekili Dr. Cengiz Yavilioglu, Yenisafak Gazetesi’nde dün yayimlanana yazisinda üretim ve istikrar vurgusu yapti. Isgal girisiminin ardindan Türkiye ekonomisinde makroekonomik göstergelerin hizli bir sekilde toparlanma sürecine girdigini ifade eden Dr. Yavilioglu, “15 Temmuz askeri darbe girisiminin bir diger önemli ayagi ekonomik kriz senaryosuydu. Ancak her iki girisimde milletimizin topyekün karsi durmasiyla akamate ugratildi. Sok etkisi atlatildi, siyasi ve ekonomik alanda hizli bir sekilde normallesme sürecine girildi” dedi. Uzun Vadeli Kredi Notunu Asagi Çektiler Ekonomimiz Etkilenmedi Darbe girisiminin ardindan uluslararasi kuruluslarin Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu asagiya çektigini dile getiren Yavilioglu, ülkemizin o süreçte ekonomik olarak olumsuz bir durum ile karsilasmadigini ifade etti. Piyasalarin bu durumdan etkilendigine dikkat çeken Yavilioglu, “Darbe girisiminin hemen ardindan uluslararasi derecelendirme kuruluslari harekete geçti. Önce Moody’s Türkiye’yi izlemeye aldigini duyurdu. 2013 yilindan bu yana Hazine’nin anlasmali reyting kuruluslari arasinda yer almayan Standard & Poor’s Türkiye’nin uzun vadeli yabanci para cinsinden tahvillerine verdigi notunu bir kademe düsürdü ve not görünümünü negatife çevirdi. Fitch ise ulusal para cinsinden uzun vadeli kredi notunu asagi dogru çekti. Yöntem degisikligine giden Fitch’in bu hamlesi Türkiye’nin de içinde oldugu 23 ülke için yapilmis olup, yabanci para birimi cinsinden notlari kapsamadigindan fazla bir sorun teskil etmiyor. Standard & Poor’s’un aceleyle Türkiye’nin kredi notunda indirime gitmesi piyasalar tarafindan ekonomik olmaktan çok siyasi niteligi agir basan bir hamle olarak görüldü. Söz konusu derecelendirme kurulusuyla Türkiye’nin 2013’den bu yana anlasmasi olmamasi ve S&P’nin Türkiye notunun zaten “yatirim yapilabilir” seviyesinin altinda (spekülatif) olmasi nedeniyle bu not indirimi piyasalari fazlaca etkilemedi” dedi. 460 Milyon Dolar Para Çikisi Gerçeklesti Darbe girisimi sonrasinda gelen haftada Türkiye’den 460 milyon dolar sicak para çikisi oldugunu aktaran Yavilioglu, “Darbe girisiminden sonraki hafta Türkiye’den bir miktar sicak para çikisi oldu. Tahvil ve hisse senetleri üzerinden gerçeklesen 460 milyon dolar civarindaki çikis piyasanin büyüklügüne göre hem küçüktü, hem de piyasalarda kisa sürede saglanan normallesme çerçevesinde süreklilik kazanmadi. Yabancilar tarafindan yasanan dövize yönelme hamlesi, yerlesiklerin döviz satislariyla önemli ölçüde dengelendi. Yerlesiklerin bu hamlesi Merkez Bankasi rezervlerindeki kaybi da azaltti” diye konustu. Tedbir Aldik Piyasalar Rahatladi Darbe girisiminin ardindan koordineli sekilde tedbir aldiklarina dikkat çeken Dr. Yavilioglu, “15 Temmuz sonrasinda finansal piyasalarin etkin çalismasini saglayacak tedbirler hizli bir sekilde devreye konuldu. Merkez bankasinin 17 Temmuzda açikladigi önlemler piyasada panik olusmasini engelledi. Ayni gün Basbakan Yardimcisi Mehmet Simsek’in uluslararasi finans kuruluslariyla bir telekonferans görüsmesi gerçeklestirmesi de oldukça etkili oldu. Merkez Bankasi süreç içerisinde bazi karsiliklari serbest birakarak ve gerektiginde sinirsiz likidite saglayacagini açiklayarak piyasalari rahatlatti” dedi. Vergi ve SGK Prim Borçlari Yeniden Yapilandirilabilir Ekonomide istikrar için Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na vergi ve SGK prim borçlarinin yapilandirilmasi için önerge verdiklerini anlatan Yavilioglu, “Ekonomi yönetimi, Orta Vadeli Program’da bir degisiklik olmayacagina, mevcut hedeflerin korunduguna yönelik net mesajlar verdiler. Bu mesajlar Kalkinma Bakanligi yetkililerinin Moody’s firmasi ile yaptiklari görüsmede de açik bir biçimde verildi ve olumlu yansimalari oldu. Iç talebin ve ihracatin yavaslamasinin piyasadaki nakit sikisikligini artirmasi üzerine TCMB bankalara yönelik likidite imkânlarini genisletirken, Maliye tarafinda da vergi barisi uygulamasi çerçevesinde 90 milyar TL’lik vergi borcu ile 72 milyar TL’lik SGK prim borcun yeniden yapilandirilmasi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüsülerek Genel Kurul’a gönderildi. Bu uygulamalar basta KOBI’ler olmak üzere öz kaynaklari sinirli olan birçok girisimcinin rahat nefes almalarini sagladi. Yine Emlak Konut çatisi altinda toplanan konut projeleri kapsaminda durgun bir dönemden geçen insaat sektörünün canlandirilmasi hedeflenmektedir” ifadelerini kullandi. Alinan Tedbirler Kisa Sürede Olumlu Sonuçlar Verdi Alinan tedbirlerin kisa sürede sonuç verdigini belirten Yavilioglu, “Türkiye bu isgal girisimini bastirdiktan sonra hizla siyasi ve ekonomik istikrari onarma çabasi göstermis ve bu konuda önemli mesafeler almistir. Alinan önlemler sonucunda makroekonomik göstergeler kisa bir sürede toparlanma sürecine girmistir. Menfur girisimden 10 gün geçtikten sonra döviz kurundaki olaganüstü artislarin önemli bir kismi geri alinmis; Borsadaki kayiplarin yariya yakini telafi edilmis ve kredi faizlerindeki artislar durdurulmustu. Ülkedeki alt ve orta siniflarin darbe girisimine karsi tavizsiz ve net durusu diger kesimleri de etkilemis, gecikerek de olsa, büyük sermaye gruplari dâhil, bu kesimler de rasyonel davranarak sürece destek vermeye baslamislardir. Bu da büyük toplumsal uzlasi için etkin bir zemin olusturmustur. Bütün bunlarin yansimasi olarak Ekonomik Güven Endeksi bir önceki aya göre %14,9 artis göstermistir. Mali disiplinin devam etmesi ve finans kesiminin öz kaynak yeterliliginin yüksek olmasi ekonominin saglam temeller üzerinde oldugunu göstermektedir. Rusya ile bozulan iliskilerin hizli bir sekilde onarim sürecine girmesi konusunda gerekli adimlar atilmaktadir. Bu normallesme sürecinin siyasi ve ekonomik yansimalari kisa sürede fark edilecektir. Ekonomik anlamda bu iyilesmenin en fazla etkileyecegi sektör turizm olacaktir” dedi. Alt Yapi Projeleri Aksamadan Devam Ediyor Darbe girisiminin projelere karsi olumsuz bir etki birakmadigini anlatan Yavilioglu, “Yasanan olumsuzluklar reel sektör yatirim planlarinda önemli bir sapma olusturmamistir. Ihracat siparislerinde artislar yeniden baslamistir. Kamu öncülügündeki büyük alt yapi projeleri aksamadan devam etmektedir. FED’in faiz artirimina gitmemesi de ülkeden kisa vadeli sermaye çikislarini caydirici etki yapacaktir. Aralik ayina kadar FED kanadindan faiz artirim kararinin çikmayacagina iliskin beklentiler de bu baglamda Türkiye’nin dis finansman açisindan elini rahatlatacaktir. Darbe girisimi öncesinde ülke risk primi olarak görülen CDS primi 225’e kadar gerilemisti. Darbe girisimiyle birlikte hizla yükselen risk pirimi siyasal ve ekonomik göstergelerdeki iyilesmeye paralel olarak düsmeye baslamistir. Bu göstergedeki iyilesme reyting kuruluslarinin kredi notlarina olumlu yansiyacaktir. Bu olumlu atmosferin devam etmesi halinde derecelendirme kuruluslarinin not indirimi yapmalarina kaynaklik edebilecek bir gerekçeleri kalmayacaktir” diye konustu. Ekonomik Güven Olustu Ekonomik istikrar için güven olustugunu dile getiren Yavilioglu, “Ekonomik istikrar açisindan en önemli risk unsuru dis finansmana olan bagimliliktir. Cari açik dahil edildiginde 2016 yili için toplamda 200 milyar dolar civarinda dis finansman ihtiyaci ortaya çikmaktadir. Ancak bankalarin döviz varliklari, yabanci para mevduatlari, reel sektörün ticari alacaklari düsünüldügünde bu rakam kaygi verecek bir düzeye tekabül etmemektedir. Siyasi istikrar açisindan yurtdisindaki görüntüyü olumsuz etkileyen husus darbe tesebbüsünün etkileriyle ve alinan tedbirlerle ilgilidir. Bunlarin da hizli bir sekilde düzeltilecegine olan güven olusmus durumdadir” dedi. Ekonomimiz Örnek Teskil Ediyor Türkiye ekonomisinin etkin bir sekilde örnek teskil ettigine vurgu yapan Yavilioglu, “Yurtiçinde bu agir travma sonucu hizli bir toparlanma yasanirken, uluslararasi arenada Türkiye ile ilgili olarak maksatli bir sekilde olusturulmak istenen olumsuz algiyi tersine çevirecek adimlar da hizli bir sekilde atilmaktadir. Küresel ölçekte gelismekte olan ülkelere bakis açisinin su asamada pozitif oldugu görülmektedir. Bu lehte durumdan yararlanarak özellikle ekonomi yönetiminin uluslararasi piyasalari dogru ve etkin bir biçimde bilgilendirme mekanizmalarini (Basbakanlik Yatirim Destek ve Tanitim Ajansi, Dis Ekonomik Iliskiler Kurulu gibi) canli tutmalari önem arzetmektedir. TCMB, SPK, BDDK gibi kuruluslarin piyasaya dogru sinyaller göndermeleri de son derece önemlidir. Gelinen noktada ülke olarak büyük bir badire atlatilmis; siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak yeniden yapilanma için önemli bir firsat ele geçirilmistir. Bu yeniden yapilanma sürecinin, etkin yönetilmesi halinde, birçok ülke için örnek teskil edecektir” ifadelerini kullandi.