Yavilioglu, “Halki yönetimin merkezine koyuyoruz”

Yavilioglu, “Halki yönetimin merkezine koyuyoruz”

1.02.2017 10:25:22 0
Yavilioglu, “Halki yönetimin merkezine koyuyoruz”
Maliye Bakan Yardimcisi Cengiz Yavilioglu, ‘Neden Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’ konulu konferans verdi.Atatürk Üniversitesi Mavi Salonda düzenlenen programa Erzurum Vali Seyfettin Azizoglu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomakli, Cumhuriyet Bassavcisi Ünal Bingül, AK Parti Il Baskani Mehmet Emin Öz, STK temsilcileri, ilçe belediye baskanlari ve çok sayida vatandas katildi. Salonun yetersiz kaldigi söyleside geçmisten günümüze oynanan oyunlari örnek göstererek açiklamalar yapan Yavilioglu, 1970’lerden 90’lara kadar olusan yogun koalisyon hükümetlerinin Türkiye’ye büyük darbeler vurdugunu söyledi. Bu sistem önerisi Türkiye’nin ihtiyaç ve sorunlarina daha fazla cevap verebilecek bir hale dönüstürme ve çabasi içinde olacaklarinin altini çizen Yavilioglu, “Sistemin ayni zamanda bir tecrübenin ürünüdür. Yeni sistem tikaniklarin ve ülkemizin önünü açacaktir. Bir taraftan seçilmis yetkileri belirlenmis bir basbakan var. Diger taraftan anayasanin yürütme kismina baktigimiz zaman Cumhurbaskaninin halk tarafindan seçildiginde birbirleriyle çatisabilecegi bir durumla karsi karsiya kalabiliyor. Yani sistem kurgulanirken cumhurbaskanina önemli bir yetki veriyor ki, seçilmisler meclise geldiginde, iktidara geldiginde onlari kontrol edebilecekleri üstten atanmis bir sistem olabilsin. Yani sistemi ve seçilmisleri kontrol edebilecegi bir mekanizmanin parçasi olarak kurgulanmistir” seklinde konustu. Amaç halki merkeze koymak 1961 ve 1982 Anayasasi ile seçilmis hükümete ve halkin iradesine karsi müdahale edilebildigine dikkat çekken Yavilioglu, söyle konustu: “MGK’nin nasil isledigini 28 Subat sürecinde gördük. Halkin seçtigi sivil hükümeti göndermesinde önemli güçlerden biri oldu. Anayasa mahkemesi de sistemin vesayet araçlarindan biriydi ve 1960’dan sonra 1961 darbesiyle kuruldu. Yine ilginçtir yasagi da yapan hakim ve savcilar anayasa mahkemesinin üyeleri oldu. Özgürlüklerin önünü kapatti. Iste basörtü, katsayi ayrica bir partiyi kapattiklari zaman iktidari da degistirme gücüne sahip bir anayasa mahkemesi vardi. Askeri yargida ayni görevi yürüttü. YÖK’te bu vesayet sistemi içerinde bulunuyordu. Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi degisikliginin birinci amaci bu vesayet kurumlarindan yani seçilmis iktidarin her zaman degistirilebilir, her zaman müdahale edilebilir ortamindan uzaklastirmaktir. Seçilmislerin görev yapabilecekleri alanlari daha özgür birakmak, yani halki merkeze koymak, halkin iradesinin yönetilebilir durumlara engel olmak. Bunu neden söylüyoruz. Etkin bir yönetim için bu vesayet kurumlarindan kurtulmasi lazim. 1960 darbesi, 1971 darbesi ve sirasiyla 28 Subat süreci, geçmisteki Gezi Olaylari, 17-25 Aralik, 15 Temmuz gibi olaylar da gördük ki seçilmis olan iktidarin gücünü azaltacak müdahaleler her zaman oluyor. Dolayisiyla yönetimin güçlü ve etkin olmasi lazim; yeni anayasanin birinci önceligi budur.” Ikinci öncelik istikrar Ikinci önceligi ise istikrarli ve etkin bir yönetimin saglanmasi olduguna dikkat çeken Maliye Bakan yardimcisi Cengiz Yavilioglu, “1970’lerden 90’lara yogun koalisyonlar oldu. Türkiye ciddi manada zaman kaybetti. Yakin zamanda 7 Haziran’da yüzde 41 oraninda bir oy alan parti maalesef iktidar olamadi. 7 Haziran ile 1 Kasim arasinda geçen süreçte Türkiye’ye nelere mal oldugunu gördük. Hakeza ekonomik olarak yerel ve ulusal anlamda Türkiye’ye ciddi saldirilar oldu. Yani bu istikrarsizlastirma adina yapildi ki, bir sonraki adimi gelsin. Ama bu basarilamadi. Yüzde 41 oy alan bir partiyi yok etmek adina terör olaylari basladi. 1 Kasim’da bunu astik. Iste bu süreç Türkiye’nin halen daha istikrarsizlastirma ortaminin var oldugunu gösterdi. Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’nde mutlaka bir iktidar çikiyor ve hükümet kuruluyor” seklinde konustu. Kazanimlar darbelerle yok edildi Ak Partinin 15 yillik bir birikiminin olduguna vurgu yapan Yavilioglu, “15 Temmuz bu birikimleri yok etme girisiminde bulunmak için yapilan oyunlardan birisidir. 15 Temmuz, 7 Haziran ve 17-25 Aralik gibi olaylar olmamasi ve kazanimlarin kurumsallasmasi için uzun dönemli yatirim ve hizmetlerin yapilmasi için tek basina güçlü lider ve hükümet olmasi gerekiyor. Rahmetli, Menderes, Özal, dönemindeki kazanimlar darbe ve müdahalelerle heba edildi. Sonra Sayin Erdogan dönemindeki kazanimlar 17-25 ve 15 Temmuz gibi ihanet girisimleriyle yok edilmek istendi. Bunlarin yasanmamasi, Türkiye’nin önüne bir daha böyle engellerin çikmamasi için kurumsallasma olmasi sart ve bu kurumsallasma ile birlikte Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’nin olmasi sarttir” dedi.