Yildiz'dan '3 dönem kurali' açiklamasi

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz, “3 dönem kuralinin kaldirilacak olmasiyla beraber o manada resmi bir hak dogmustur ama bu hak basta kendimi de zikrederek söylüyorum bütün 71 milletvekili için kullanilacak diye bir kaide yoktur. Bu hepimizin yararlanacagi anlamina gelmiyor” dedi.Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz, TGRT Haber ve Ihlas Haber Ajansi Ankara Temsilcisi Batuhan Yasar’in gündeme iliskin sorularini cevapladi. Dün aksam Cumhurbaskanligi Külliyesi’nde gerçeklesen 30 Agustos resepsiyonuyla ilgili degerlendirmede bulunan Yildiz, “Öncelikle Sayin Cumhurbaskanimizin siyaset üstü bütün siyasetçilerin STK’larin, silahli kuvvetlerin, toplumun birçok kesimiyle beraber orada birçok ailelerle de görüsme imkanina sahip olduk. Son derece güzel hazirlanmis ve milletimizi kucaklayan bir program oldu. Özellikle denizden tutun ki Afganistan’a varincaya kadar Bosna Hersek’e varincaya kadar yapilan baglantilarda (Hint Okyanusu baglantisinda) bir heyecanda olustu. Oradaki Tugamiral ile yapilan söylesinin, erlerimiz, uzman çavuslarimiz, Bosna Hersek’te yapilan karsilikli güzel konusmalarda vardi. Bütün bunlarin her birisi okunun Kur’an-i Kerim’i sehitlerimize yapilan vurgu bunu çok daha anlamli hale getirdi. Er, uzman çavus, ast subay, general ve rütbeli hepsinden vardi. Çok iyi dagitilmis. Kazandigimiz zaferi silahli kuvvetlerin bütün unsurlariyla beraber orada Sayin Genel Kurmay Baskanimizdan tutun ki, sehit ailelerimize varincaya kadar toplumun Silahli Kuvvetlerimizin, STK’larin her birisini kucaklayan devletle milletin kaynastigi ama hem sevincinde hem de hüznünde bulustugu önemli bir resepsiyon. Aslinda bir siyasetçi olarak milletvekilligi bakanlik yapmis birisi olarak da söylüyorum. Zaman zaman siyasetin bu tür konularda yükünü aldigi, zaman zaman da yükünü devrettigi anlar var zamanlar var. ben burada siyasetin gölgesinde kalmadan yine son derece net ve o mesajin direkt anlasilabildigi birlik, beraberlik ve bütünlük içerisinde ülkenin tek yöne dogru döndügü bir sistemi ortaya koydu. Orada simgelestirdi. O açidan disaridan baktigimizda da son derece basarili ve amacina ulasan bir gece oldu” ifadelerini kullandi.“BELKI DE BUNDAN SONRA YENI BIR DÜZENLEME OLARAK DA GEÇECEKTIR” Resepsiyonda tokalasmanin kalkmasina iliskin Yildiz, “Kuyrugun her türlüsüne karsiyiz, sirada olmanin ama oraya gelen insanlar yabanci misyon sefleri, büyükelçiler, sanatçilar, aydinlar, akademisyenler, siyasetçiler, silahli kuvvetler mensuplari, güvenlik mensuplarinin her birisi aslinda Sayin Cumhurbaskanimizla ve esleriyle tokalasmak isterler. Bu çok tabi yerinde bir istek. Fakat bunun törenin önüne geçtigini gördük. Geçen yil katildigimiz resepsiyonda 1 saat 40 dakika sürdü diye hatirliyorum. Bu çok ciddi bir zaman. Cumhurbaskanimiz söylesi yapacaklar, orada günün degerlendirmeleri yapilacak, basin mensuplarina degerlendirme yapilacak. Ben o tokalasma yerine her ne kadar katilanlarin bu isteginin dogru olmasina ragmen, tokalasma yerine söylesinin dünyanin dört bir yaninda bulunan silahli kuvvetler mensuplarimizla yapilan söylesilerin tokalasmanin daha da önüne geçtigini ve daha dogru bulundugunu oraya gittigimde konustugum insanlarla da benzer bir geri dönüs aldim, daha uygun bir düzenleme oldugu üzerinde ortak bir kanaat olustu. Belki de bundan sonra yeni bir düzenleme olarak da geçecektir. Ben bunun daha normal, günümüze de daha uygun oldugu kanaatindeyim” diye konustu.“BIZ HEM DOGALGAZI HEM ELEKTRIGI EYLÜL AYINDA ZAM YAPILMAYACAK SEKILDE KURGULAMISTIK” Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in ‘1 Kasim istikrar mi istikrarsizlik mi’ yönündeki mesajlarinin ve dövizdeki hareketlenmelerin ve bunlarin petrol ve dogalgazda getirilerinin nasil olacagi sorulari üzerine Yildiz, “Suanda bütün bu resmi açiklamalarin devrettigim kiymetli arkadasim Sayin Bakanimiz yapacak. Ama özellikle bu ayla alakali düzenleme bundan 4 gün önce hazirliklari yapildigi için içinde de bulundugum için onu söylemem de bir mahsur yok. Yoksa enerji kalemleriyle ilgili açiklamalari Sayin Bakanimizin yapmasi son derece tabi olur. Eylül için konusacagiz. Hazirliklarin içerisinde bulundugum için bahsediyorum. Dolar paritesindeki yükselmeler, suanda 2.91, 2. 93’ler seviyesinde. Yine 47,48 dolarlar civarinda ham petrol varilin fiyati. Tabi ki enerjiyle alakali kalemleri fiyatlama mekanizmalarini çok etkiliyor. Geçtigimiz yil içerisinde iki defa indirim olmustu. Otomatik fiyatlama mekanizmasiyla beraber petrol ürünlerinin zaman zaman yükselen, zaman zaman düsen grafiklerini hep beraber izleyecegiz. Artik o tam bir sistemine oturdu. Biz hem dogalgazi hem elektrigi Eylül ayinda zam yapilmayacak sekilde kurgulamistik. Zam yapilmayacak. Bunu Sayin Bakanimizda açiklayacaklardir. Biz döviz fiyatlarindan gelen arti maliyetleri vatandaslarimizin lehine sanayicilerimizin lehine yansitmamak için çok fazla çaba sarf ediyoruz. Bunu nasil saglayabiliyoruz. Yerli kaynaklarimizla, hem rüzgârin, hem suyun hem günesin hem jeotermal gibi kaynaklarin harekete geçmesiyle beraber saglayabiliyoruz” dedi. Yildiz, konusmasini söyle sürdürdü: “Iki seçim dönemi arasinda normalde 7 Haziran seçimleriyle 1 Kasim seçimleri arasinda yine Ak Parti hükümetlerimizin istikrarla Sayin Cumhurbaskanimizin 1 Kasim seçimlerinde halkimizin vatandasimizin yapacagi temel tercih istikrardan yana mi yoksa istikrarsizliktan yana mi kullanacagiyla alakali aslinda önemli bir göstergedir bu. Biz ister seçim hükümeti olsun. Isterse koalisyon hükümetleri olsun ki kurulamadi, isterse tek basina iktidarla yönetilen bir ülke olsun her defasinda Ak Parti olarak bunun sorumluluklarini bizatihi omzumuzda hissetmis ve bunu yasamis olan bir partiyiz. 13 yildan beri bu ülkenin idaresine konan güçlü irade bu sekilde olustu. Biz günlük rutin islerin, devam eden enerji sektörüyle alakali konulara ara veremeyiz. Bugün seçim hükümeti her ne kadar disaridan bakildiginda icraci bir hükümet gibi görünmüyor olsa da günlük islerini yapmak zorunda. Bütün bunlarla ilgili gelismeleri takip etmek zorunda. Ben 13 yildan beri beraber hizmet ettigimiz basarisindan hiçbir süphe duymayacagim arkadasim bu isi zaten götürecek. Bizlerde her zaman oldugu gibi destek verecegiz. Bu Türkiye’nin meselesi. Türkiye’nin istikrarindan kaybetmemesi adina her birimizin sahislarini ikinci plana koydugu oturdugu sandalyenin masanin koltugun önemli olmadigini ama hizmetlerin ön planda oldugunu ortaya koymamiz lazim. o açidan gözümüz arkada degil. Yapmis oldugumuz hazirliklar yerli kaynaklarimizin ön plana alindiginda bu fiyatin olusmasinda hem rüzgar, geçtigimiz yil 850 milyon dolar ithal ettigimiz dogalgaza daha az para ödedik. Niçin bütün bu yerli kaynaklari harekete geçirdigimiz için. Biz disaridan gelen fiyat tsunamilerinin etkilerini hep ikinci plana koyabildik.”“POPÜLIST POLITIKA UYGULANARAK BIZ SEÇIME KADAR ZAM YAPMAYALIM, ONDAN SONRASIYLA ALAKALI BIR BAKALIM DIYE YAPILAN BIR ISLEM DEGILDIR” Dogalgaz ve elektrige zam yapilmamasina iliskin Taner Yildiz, “Bu bir seçimden dolayi yapilmis bir islem degildir. Burada popülist politika uygulanarak biz seçime kadar zam yapmayalim ondan sonrasiyla alakali bir bakalim diye yapilan bir islem degildir. Sayin Basbakanimizin bu hususta hassasiyetini ben her zamankinden daha az görmedim. Bu çok önemli bir sey. Biz seçim için fiyatlarini ayarlayan bir yapi içerisinde degiliz. Biz döviz alip TL ile satiyoruz. Döviz fiyatlarindaki yükselmeler bizim maliyetimizi arttiriyor. Buna ragmen biz bu fiyat farklarini uygulamiyoruz. Kendi içimizde dengeliyoruz ki sanayicimize vatandasimiza yansimasin. 28 tane AB üyesi ülke arasinda dogalgazi en ucuz satan ülke Türkiye’dir. Elektrik fiyatlarini en ucuza satan üç ülke arasindaydi simdi neredeyse ilk ülke arasinda” dedi.“EGER INANIYOR OLSAYDI SAYIN KILIÇDAROGLU’NA SAYIN CUMHURBASKANI VERIRDI GÖREVI AMA BÖYLE BIR SEYIN KURULABILECEGINE INANMADI” CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu’nun ‘Görev verilseydi ben hükümeti kurardim. Bahçeli’yi ikna ederdim’ açiklamasinin sorulmasi üzerine Yildiz, söyle konustu: “Sayin Cumhurbaskanimiz bunun bütün gerekçelerini kendi masasinin üzerinde görmek durumundaydi. Bu süreç içerisinde Ak Parti Sayin Basbakanimiz seffaf net anlasilabilir bir politikayla beraber gerek TBMM Baskanlik seçiminden tutun ki gerekse bu sürecin yönetilmesinde çok açik davrandi. Gerek CHP, gerek MHP ile yapilan görüsmelerde samimi olarak bu koalisyon olmasiyla alakali gayretlerini ortaya koydu. Koalisyonlar her partinin idealini yakaladigi ortamlar degillerdir. Ortak paydaya her iki partinin de koyabilecegi basliklari ön plana koyduklari islemlerdir. O yüzden biz buna bir Ak Parti hükümeti diyemeyiz. Tek basina iktidari vermedi milli irade. Biz bunu saygiyla karsiliyoruz. Bu süreç içerisinde her partinin gösterdigi ortaya koydugu basliklar farkli olabildi. Cumhurbaskanimiz suna bakti. Ak Pati’nin CHP ile kuramama gerekçeleri CHP’ye görev verildiginde Ak Parti ile kurma gerekçelerinden farkli mi? ‘Ben farki görmüyorum’ dedi. Yani ‘AK Parti CHP ile kuramiyorsa CHP’de AK Parti ile kuramiyordur’ dedi. Bunun üzerinde çok uzun görüsmeler yürütüldü. Bu Sayin Basbakanimiza yani AK Parti Genel Baskanina verilen görev CHP Genel Baskanina verildiginde degismeyecek kurallardi. O konuda Sayin Bahçeli söyleyeceklerini söyledi ve o kapiyi kapatti. Eger inaniyor olsaydi Sayin Kiliçdaroglu’na Sayin Cumhurbaskani, verirdi görevi ama böyle bir seyin kurulabilecegine inanmadi. Çünkü Ak Parti ile CHP arasindaki görüsmeleri her birimiz dikkatle takip ettigimiz gibi Cumhurbaskanligi da bu süreci dikkatle takip etti. O yüzden burada bir patinaj yapmanin alemi yok. Bütün vatandasimizda bu konuyu öyle anliyor.”“AK PARTI ‘MIS MIS’ GIBI YAPMADI” “AK Parti CHP’yi oyalayarak 35 günü doldurdu” elestirilerinin sorulmasi üzerine Taner Yildiz, “Böyle bir sey söz konusu degil. Biz CHP ile gerçekten bir koalisyon kurabilme imkanini yakalasaydik, biz orada birakin oyalamayi ülkenin hükümetsiz kalmamasi adina biz bunu çok rahatlikla yapardik. Ak Parti ‘mis mis’ gibi yapmadi. Kuruyormusçasina da davranmadi. Kurmak için davrandi. Biz koalisyonun kurulmasina inandigimiz için koalisyon çalismalarina katildik. Ben MHP’nin bizim CHP’yi ve ülkeyi oyaladigiyla alakali kanaatlerine katilmiyorum. Böyle bir sey söz konusu degil. Biz MHP ile görüsmeye baslarken konusmanin basindayken aldigimiz bazi cevaplar bir isin nasil olacagi degil, nasil olmayacaginin tarifiyle alakali konulardi” karsiligini verdi. “Genel kanaat suydu CHP ile kurmak kolay ama yürütmek zor. MHP ile kurmak zor ama yürütmek kolay diye bir genel kanaat olusmustu toplumda” diyen Yildiz, “Tabi ki tabanlarimizin birbirine yakin olmasi MHP ile böyle bir kanaati güçlendirmis olabilir ama biz bozulmak üzerine bir kurguyu ve ortakligi yapmayiz. Bunun CHP’nin de yapacagi kanaatinde degilim. Kademeli olarak bunun 2+2 bile bunun normal oldugunu söylemistik. Siyasette gerek tabanla alakali, gerekse parti yönetimiyle alakali bunun itinayla yönetilmesi gerekiyor bu konunun. Egitim gibi dis politika gibi Türkiye’nin en temel basliklarindan birisiyle alakali hatta ikisiyle alakali temel bir ayrilik noktasinin olusmasi hem AK Parti hem CHP için önemliydi. Ama bunun koalisyon çalismalarindaki o samimiyeti sorgulayacak tarzda oldugu kanaatinde degilim” seklinde konustu.“MHP’DE HEDEF NEDIR? SUANDA MHP TABANININ KAFASI BU MANADA KARISIK” MHP’nin her seye ‘hayir’ demesiyle ilgili soruya Yildiz, “Ben MHP’nin bundan sonra tabanina seçmenine ne tavsiye ettiginin merak edildigini görüyorum. Bu koalisyon çalismalarindan sonra. Koalisyon olmayacaksiniz, tek basiniza iktidarda olamiyorsunuz. Azinlik hükümetlerine disaridan destek vermiyorsunuz, seçim hükümetine katki koymuyorsunuz, TBMM’de bununla alakali düzenlemelere katilmayacaginizi söylüyorsunuz. Seçmen ister istemez sorar ‘biz ne yapmak istiyoruz. Biz bu oylarimizi MHP’nin oy oraninin artmasiyla hedefledigimiz nokta nedir’ bunu soracaklar. Suanda da sormaya basladilar. Partinin tabani da yönetimi de bunu tabi ki cevaplamak durumunda. MHP’de hedef nedir? Suanda MHP tabaninin kafasi bu manada karisik. AK Parti’nin hedefi parti yönetiminde de tabaninda da beldesinde de en ücra kösesinde de bellidir 1 Kasim seçimlerinde tek basina iktidar olmaktir. MHP tabani oylarini arttirdigi takdirde Türkiye siyaset tarihinde, TBMM’de nasil bir rol üstlenmis olacak. Kronik bir muhalefet mi olacak, yoksa çözümün bir parçasi mi olacak. Tedaviyle alakali konuda siz çözümün bir parçasi olacak misiniz? MHP tabani kendisinin yönelttigi bu soruya cevap bulamiyor” yanitini verdi. MHP lideri Bahçeli’nin hayirci tavrinin siyaseten bir karsiligi olup olmadigi sorusu üzerine Yildiz, “Bu MHP’nin kendi iç problemidir. Ama biz Türkiye’de MHP’nin çok ciddi bir iktidar alternatifi koalisyonun çok önemli bir alternatif olduguna inandigimiz için bu koalisyon çalismalarinda ciddi bir sekilde bunlari yürüttük götürdük. Biz biliyoruz Türkiye’de yalnizca HDP ile beraber fotograf vermemeye çalismanin terörün agir baskisindan dolayi o sorumluluktan bir kenarda durmanin faydasi olmadigini biliyoruz” dedi.“HAYIRLARIN SONUCU BUDUR” MHP’nin hedefinin AK Parti ile HDP’yi ayni Bakanlar Kurulu içerisinde birakarak zor durumda birakmak olup olmadigi sorusu üzerine Yildiz, “Hayirlarin sonucu budur. Biz bu manada HDP’den eger orada iki tane bakan varsa bunun daha öncede engellenme imkani vardi. Böyle bir alternatif çözümü vardi. Seçim hükümetiyle alakali gelinen son noktaya kadar yapilan islemler gittikçe tercihlerin azaldigi zorunluluklarin çogaldigi bir nokta olusmustur. Basta tercihlerle beraber baslarsiniz. Koalisyon çalismalarina tercihlerle baslarisiniz ama alternatifler tükendikçe artik zorunluluklar ön plana çikmaya baslar. MHP’nin suanda bir seçim hükümeti degil, bir koalisyon hükümetiyle beraber Bakanlar Kurulu’nu olusturma imkani vardi. Onunla alakali katabilecegi bakan sayisi belki de siyaseten kendi milletvekilligi ortalamasinin daha üzerinde olabilecekti. Bunlarin her birisi ülke adina yapilmaliydi” ifadelerini kullandi.“BU SITEMI BASBAKANIMIZA YAPMASINLAR” “Tugrul Türkes’in MHP adina görevi kabul edilmesinin fotograf karesinin bozulmasina neden oldu mu?” sorusuna Yildiz, “O fotograf karesinin içerisinde uzun yillardan beri kurucu genel baskanligini yapmis Sayin Alparslan Türkes’in oglu olarak da bir simge isim olarak da Türkes soy ismi olarak da tabi ki o fotografi etkilemistir. MHP’nin belki de zaman zaman ortaya koydugu hirçinlik, yaptigi söylemlerdeki bir kisim cümleler bundan kaynaklaniyordur diye düsünüyorum. Bu özgür iradesiyle yapilan bir islemdir. Hala anlasilamayan önemli bir nokta var. Sitem ediyorlar Sayin Basbakanimiza ‘siz gruplara degil, milletvekillerine bireysel tercih sunamazsiniz’ bu sitemi Basbakanimiza yapmasinlar. Anayasanin amil hükmü geregi bu yapiliyor. Siteminiz anayasaya ise hep beraber bir araya gelinir degistirilmesi lazimsa o degistirilir. Ama anayasanin Sayin Basbakanimizin böyle bir inisiyatif kullanma yetkisi yok. Ahlaksiz teklif bizim tarafimizdan anayasal tercih olarak tercüme edildi. Böyle bir seye ne Ak Parti’nin ihtiyaci var. Ne bir yolma ne bir koparma, TBMM Baskanlik seçiminde beraber gördük. Parti olarak ilkelerimizi ortaya koyduk. Hiç bize sitem etmesinler. Anayasa ile alakali hüküm açik ve net. Sahislara götürdügümüz tekliflerde CHP içerisinde karaktersiz insan aramayin dendi, bulunmaz dendi. Böyle bir itham yok ki. Biz böyle bir sey aramiyoruz. Böyle bir kisi aramiyoruz” yanitini verdi. Tugrul Türkes’in MHP için ‘Burasi benim babamin partisi’ sözlerine iliskin Yildiz, “Biz özellikle öyle bir is yapalim ki MHP’nin içi karissin diye yapilan bir islem degildir. Bizim demokratik sekilde 7 Haziran seçimlerine katilmis aldigi sonuçla beraber milli iradenin bir sonucu olarak 80 milletvekili çikartmis bir partiyle alakali biz disaridan bir yorum yapamayiz. Bu parti içi çekismelerin tarafi biz degiliz” dedi. “1 Kasim seçimlerinde bizim amacimiz bir seçim güvenligiyle beraber tek basina iktidar çikmaktir ama koalisyon ihtimali bu hedeflerin böyle bir ihtimalin disinda degildir” ifadesini kullanan Yildiz, “Böyle bir ihtimal varken ve önümüzde bunlari tekrar degerlendirmeyle alakali konular konusuluyor ki kalkip da kendinizi bir kenara koyamazsiniz ülkenin yönetiminden bahsediyoruz çünkü” diye konustu. Türkes’in ‘Ben babamin çizgisinde devam ediyorum. Babamda olsaydi aynisini yapardi” sözlerine iliskin Yildiz, “Bunun üzerine bir kisim senaryolar konusulmaya baslandi. AK Parti’nin özellikle seçim hükümetiyle alakali. Bir Basbakan sifatiyla degil, bir genel baskan sifatiyla beraber seçim hükümetinin kurulmasinda Sayin Basbakanimiz çalisti. Daha önceden bu teklifi götürdünüz, önceden planlanmis bir sey miydi? Böyle bir sey söz konusu degil. AK Parti milli iradenin kendisine sundugu bu çerçeve içerisinde hiçbir zaman için yetkisini, sinirini, ilkelerini ve kendisine saglanan çerçeveyi asmamistir. Buna da hep itina göstermistir” degerlendirmesinde bulundu.“BIZ BURADA VITRIN SÜSLÜK BIR IS YAPMIYORUZ” Atamalarin durdurulmasina yönelik yayinlanan genelgelerin HDP’li bakanliklara yönelik önlemler oldugu seklinde yorumlanmasinin ve MHP’li Oktay Vural’in “Bakanliklarin göstermelik, vitrin süsü olduklari bu genelgeyle net bir sekilde ortaya konmustur” ifadesinin sorulmasi üzerine Yildiz sunlari kaydetti: “Biz burada vitrin süslük bir is yapmiyoruz. Her zamankinden daha fazla güçlü olmasina itina gösterdigimiz ve çalistigimiz bir hükümet Türkiye’sinden bahsediyoruz. HDP’li belediyeler çok kötü sinavlar vermislerdir. Terörün desteklenmesi, is makinelerinin verilmesi, kullanilan tasarruflar Türkiye’nin milli birlik ve beraberligine aykiri bulunmasi tabi ki Ak Parti’nin Sayin Basbakanimizin çok yakinen takip ettigi bir husus. Bununla alakali PKK terör örgütüne mensup herhangi bir kisinin görev almasi tabi ki söz konusu olmaz. Böyle bir sey söz konusu bile olabilemez. Herkes devlette seçim hükümetindeki aldigi sorumlulugun geregi olarak yaptigi bakanligin hakkini vermek durumundadirlar.”“SIZ HERHANGI BIR SAVAS ORTAMINIZI KENDINIZ SAGLIYORSANIZ ÇOK BÜYÜK BIR IHANET IÇERISINDESINIZ DEMEKTIR” “Ben baris kelimesini yanlis buluyorum ve siddetle bunu reddediyorum” diyen Yildiz, “Ortada bir savasin oldugunu kabul etmek bunun zitti barisin zitti savastir. Siz herhangi bir savas ortaminizi kendiniz sagliyorsaniz çok büyük bir ihanet içerisindesiniz demektir. Bunlar vatandasimizin gözünden kaçan konular degil. Bu tam bir çifte muhasebedir. Seçimlere dönük sirinlik yapma gayretleridir. Mutlaka ben Demirtas’in saziyla beraber gezmesi lazim geldigini bir kez daha kendisine hatirlatirim. Çünkü onun ayrilmaz bir parçasiydi. Daha sonra PKK ile alakali emanet oylarla alakali yaptigi cümleyi Kandil’den aldigi ikazi bir daha kullanamadi. Samimi olmamiz lazim. Yapiyormus gibi yapmalarla göstermelik cümlelerle hiçbir yere varamazsiniz. Terörist deyin, kinayin olaylari yapilanlari. Disaridan agliyormus gibi degil yüreginizle beraber hissedin. Kandil’de tanidiklariniz var. Söyleyin dursun. Bir yandan tavsana kaç taziya tut derseniz bu halkimizin gözünden kaçmaz. Terör Türkiye’nin üzerindeki en büyük kamburdur. Bu kamburu giderecegiz bunun yolu yok. Bunun tereddüdü kalmamistir. Kandil Dagi’na yapilan operasyonlarin, Türkiye lehine dogurdugu sonuçlarin pismanligini PKK hissediyor olabilir ama bu onlarin problemi. Ama Silahi birakacaklar. 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin aldiklari oy demokratik bir seçimde alinan oylardir ama 6 milyon oyun PKK’nin yaptigi terörü legal hale getirecek diye yapilan bir oylama degildir o. PKK’nin yaptigi terör illegal bir islemdir. TBMM’de HDP milletvekillerinin oluyor olmasi Kandil Dagi’ni mesru hale getirmez. Türkiye’nin bas belasi teröre verilen destegin karistirilmamasi lazim. O yüzden HDP çifte bir muhasebeyle eger 1 Kasim seçimlerine girerse bu takiyeyi yaparsa halkimizin bunun en iyi cevabini 1 Kasim’da sandikta verecektir” degerlendirmesinde bulundu.“HER TÜRLÜ SANDIK GÜVENLIGIYLE ALAKALI PROBLEM HDP’YI KENDI IÇINDEN VURACAKTIR” Seçim güvenligiyle ilgili Taner Yildiz, “Her türlü sandik güvenligiyle alakali problem HDP’yi kendi içinden vuracaktir. Bu yönetmeyi yönlendirmeyi herkes çok iyi takip ediyor.Bunun kandirmacasi söz konusu degildir. Biz devlet olarak sandik, seçim güvenligini insallah saglayacagiz ama PKK’nin HDP lehine gelistirdigi tehditleri vatandasimiz çok isi biliyor. Bunun cevabini sandikta verecek” seklinde konustu.“KENDIMI DE ZIKREDEREK SÖYLÜYORUM BÜTÜN 71 MILLETVEKILI IÇIN KULLANILACAK DIYE BIR KAIDE YOKTUR” “Yeniden aday olacak misiniz?” sorusuna Yildiz, “Islerle alakali konuda gerek enerji sektörüyle alakali konular gerekse uzun planlama gerektiren konularda herhangi bir bosluga düsmeden bütün islerimizi planladik. Kimini 1 aylik, kimini 5 yillik, kimini 20 yillik 80 yillik planlamalar yaptik. Ama sahsimla alakali ben 13 yildan beri hiçbir plan yapmadim. Simdi de yapmiyorum. Bizim partimizin, Basbakanimizin alacagi kararla beraber ne tür bir görev tevdi edilirse orada o görevi yapmaya hazir oldugumu söylemem lazim. 3 dönem kuralinin kaldirilacak olmasiyla beraber o manada resmi bir hak dogmustur ama bu hak basta kendimi de zikrederek söylüyorum bütün 71 milletvekili için kullanilacak diye bir kaide yoktur. Partimizin bu konuda alacagi karar en yüksek faydayi en yüksek yarari AK Parti lehine ve ülke lehine alinacak her türlü karar insallah Türkiye’nin gelecegi için konan bir katki olacaktir. Bu hepimizin yararlanacagi anlamina gelmiyor. Parti hafizasini, siyasetimizin hafizasini, Türkiye’deki edinilen tecrübelerle alakali olusan bütün hafizalar yine Türkiye’nin lehine kullanilmak durumundadir. Ben o yüzden bütün arkadaslarimiz bizler yeniden aday olmayabiliriz ama aday olacak arkadaslarimizi ister sayisi 20 olsun, ister 10 olsun, ister 50 olsun ama her halükarda partinin güçlenmesi adina kullanilacaktir. Ben o açidan kendimle alakali hesap yapmiyorum. O sandalyede öbür masada bulunmanin bizler için hiçbir farki yok. Bizler bu konuyu dava olarak görmüs insanlariz. AK Parti istikrari bugün Türkiye’nin istikrariyla es anlamli olarak ifadelendiriliyor. O açidan sorumlulugumuzun ve omuzlarimizda hissettigimiz yapinin son derece farkindayiz. Bizler herhangi bir koltuk, masa, sandalye ile alakali bir cümle söylersek bunu ben kendi adimiza dogru bulmadigimi ifade etmek istiyorum” yanitini verdi. 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasim seçimlerinin farkinin nasil olacagi sorusu üzerine Yildiz, “7 Haziran seçimlerinde halkimiz bize bir mesaj verdi. Onlari dogru okumak lazim. Okuduk bir teshis koyduk. 7 Haziran seçimlerinden alinan mesajla beraber 1 Kasim seçimlerinde tek basina iktidari ben yasayacagina inaniyorum. Vatandasimiz sunu bilsin; her birimizin sahsinda ailesinde sirketlerinde ülkenin yönetiminde bundan daha zor günler geçirdik. En zor günlerimiz bunlar degil. Biz bunlari asariz. AK Parti’ye inansinlar ve güvensinler” diye konustu.