Mesut GÜLREK


Bir Milletin Kalbinde Duran Zaman

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” — Mustafa Kemal Atatürk


Yarın, saat dokuzu beş geçe Türkiye’nin dört bir yanında sessizlik çökecek.

Sirenler yankılanacak, bayraklar yarıya inecek ve milyonlar kalbinde aynı saygı ve minnetle Atasına yönelecek.

Yollar Anıtkabir’e dolacak; yaşlısı, genci, çocuğu ellerinde karanfillerle yürüyerek dualar edecek.

Her adım, her bakış, her sessizlik bir ulusun Atasına olan bağlılığının ve gururunun göstergesi olacak.

Atatürk ve Cumhuriyet’in Önemi

10 Kasım, yalnızca Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıl dönümü değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in değerini hatırladığımız gündür.

“Atatürk, yalnızca bir komutan değil; bir milletin özgürlüğünü, onurunu ve aklını miras bırakan liderdir.

Samsun’dan başlayan mücadele, Türk milletini esaretten kurtardı; ardından kurduğu Cumhuriyet, çağdaş, özgür ve bağımsız bir ülkenin temeli oldu.

Her 29 Ekim’de, 23 Nisan’da, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda ve 10 Kasım’da Anıtkabir’e akın eden milyonlar, bir ulusun Atasının huzuruna gelerek minnetini sunduğunun en güçlü göstergesidir.

Atatürk’ü Unutturmaya Çalışanlara Karşı

Bugün ne yazık ki, Atatürk’ü unutturmaya çalışanlar, devrimlerini küçümseyenler ve Cumhuriyet’e karşı olanlar var.

Ama her 10 Kasım’da Anıtkabir’e akın eden milyonlar, bu karanlık niyetlere en büyük cevabı veriyor:

Biz ,Mustafa Kemalin  askerleriyiz.

Atatürk’ün fikirlerini, eserlerini ve Cumhuriyet’i korumak, her neslin en önemli görevidir.

Gençliğe Hitabe ve Gelecek Nesiller

Atatürk’ün gençliğe hitabesi hâlâ yolumuzu aydınlatıyor:

"Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir."

Bu söz, bir öğütten çok bir ulusun geleceğe verdiği güvenin ve sorumluluğun ifadesidir.

Her çocuk, her öğrenci, her genç bu emaneti sahiplenerek büyüyor ve her adımda Atatürk’ün gösterdiği hedeflere yürümeye devam ediyor.

Cumhuriyet’in Yaşaması Bizim Görevimizdir

Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; düşünceye, bilime, kadına, gence ve geleceğe verilen değerin adıdır.

Kadınların sesi yükseldiğinde, çocukların yüzü güldüğünde, halk okuduğunda, düşündüğünde ve ürettiğinde, bunun ardında Atatürk’ün eseri vardır.

Yarın, 10 Kasım’da Anıtkabir’de atacak kalpler, başlar saygıyla eğilecek ve gözler dolacak.

Ama o gözyaşları yalnızca hüznün değil, gururun ve minnetin de gözyaşları olacak.

Rahat uyu Atam…

Emanetin emin ellerde; Cumhuriyet dimdik ayakta.

Senin adın her okulda, her meydanda, her yürekte yaşıyor ve yaşayacak.

Her 10 Kasım’da, biz senin izinde yürüyen nesiller olarak bir kez daha söz veriyoruz:

Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i sonsuza kadar yaşatacağız.