Her yıl İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da “Erzurum Tanıtım Günleri” yapılıyor ya…
Açık konuşalım: Son yıllarda o günler, adı Erzurum ama ruhu pek Erzurum olmayan etkinliklere dönmüştü.
Bir bakıyorduk, çadırda cağ kebabı var ama yanında Erzurum’un sesi yok, nefesi yok.
O eski coşku, o dadaş havası kaybolmuştu sanki.
Ama bu yıl bir şeyler değişiyor gibi.
Yeni kurulan Erzurum Dernekleri Federasyonu, bu sefer işi sıkı tutmuş.
“Bu tanıtım günlerini biz yapacağız, Erzurum’un adını biz anlatacağız” demişler.
Doğrusu da bu zaten. Erzurum’u Erzurumlu’dan başkası tanıtamaz!
Federasyon Başkanı Alpay Bektaş’la komite üyeleri Adem Akyol ve Nurullah Akçin, geçtiğimiz günlerde Erzurum’a gelmiş.
Medya mensuplarıyla oturmuşlar, konuşmuşlar, çay içmişler, fikir alışverişi yapmışlar.
Bektaş diyor ki:
“Geçmişte yapılan hatalardan ders aldık. Bir haftadır Erzurum’dayız, kurumlarla, esnafla görüşüyoruz. Bu işi Erzurum’a yakışır hale getireceğiz.”
Vallahi güzel sözler bunlar.
Çünkü mesele sadece stant açmak değil; mesele Erzurum’un kültürünü, mertliğini, misafirperverliğini yaşatmak.
Yani biri Ankara’ya geldiğinde o çadırın içine girince, “Hele bak hele, burası Erzurum gibi kokuyor” diyebilmeli.
13–16 Kasım tarihleri arasında Ankara’da yapılacak 11. Erzurum Tanıtım Günleri, bana sorarsanız, Erzurumlular için bir sınav olacak.
Federasyon bu işi düzgün yaparsa, bir gelenek yeniden ayağa kalkacak.
Ama daha önemlisi, yıllardır içi boşalan o “tanıtım” kelimesi, yeniden anlam kazanacak.
Kısacası…
Bu yılki tanıtım günleri, sadece bir fuar değil; Erzurum’un kendini yeniden anlatma fırsatı.
Ve bu kez, işin başında Erzurumlular var.
O yüzden içim rahat, ümidim büyük.
Çünkü bu sefer, gerçekten Erzurum’un tanıtım günleri olacak gibi.



