Prof Dr.Zübeyir SALTUKLU

Tarih: 26.12.2025 20:18

SARIKAMIŞIN ACISINI YENİDEN HİSSETMEK

Facebook Twitter Linked-in

 Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy Ey Yolcu, Uyan!  Şiirinde şöyle seslenir:  

“Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?

Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şahid:

Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid,”

  Onun bu seslenişini ve vasiyetini unutmadan atalarımızın asırlarca uyumadan bin bir çilelerle teslim ettikleri bu aziz vatanı şanla, şerefle elde tutarak torunlarımıza teslim etmemiz boynumuza namus borcudur. Bu duygularla biz de yüreğimizde Sarıkamış acısının közünü taze tutalım.

Elbette bütün vatan savunmasındaki cephelerde olduğu gibi Sarıkamış Cephesi de savaş tarihimiz açısından milletin hafızasında büyük acılar bırakmış bir yere sahiptir.  

 Kayserili dostum merhum Emir Kalkan’ın Afşar Ağıtları kitabında Sarıkamış Cephesi üzerine yakılmış ağıtlar epeyce yer alır.  Anadolu’nun orta yerinde yüreği yangın anne ve babaların Sarıkamış Cephesinde şehit olan evlatları için yaktıkları ağıtları yeniden okuyalım.

            “Ölüm adildir, aynı haşmetle vurur şahı gedayı.” atasözü ile başlar kitaba yazar.

            On beş gün ara ile iki oğlunu yitiren ana:

            “Taş olsa adam çekemez

            On beş günde iki şelek

            Beni serçe vursa yıkar

            Benimle uğraşma felek,” diye seslenir.

                        Sarıkamış cephesinde olan olaylardan dış basının ve halkımızın haberi olmasın diye basın üzerine sansür uygulanır. Ancak “Ateş düştüğü yeri yakar,” özdeyişimiz bu fermanı dinlemez.

            Sarıgamışda var mı maşın 

            Urus yığmış ağır koşun  

            Bizim uşak açık cılbak

            Dağlarda buyudu gışın

                        Sarıkamış alkan oldu

                        Zalim Urus murad aldı

                        Kimsesiz kız, dul gelinler

                        Kara giyip saçın yoldu

            Sarıgamış saza döndü

            Dağların gülzara döndü  

            Serçe canlı Ermeniler

            Her biri şahbaza döndü

                        Sarıgamış içi meşe

                        Urus yaktı hep ateşe

                        Bizi koydu eli bağlı

                        Nere gitti Enver Paşa

     

            Enver Paşa hücum dedi

            Yarıldı Moskof’un ödü

            Zalim Allaekber dağı

            Nice yiğit aslan yedi

                        Bardız deresi kan çağlar

                        Analar ciğerin dağlar

                        Çilhoroz dağı dalında

                        Nice nişanlılar ağlar

            Soğanlı’da soğan olur

            Kar tipisi boran olur

            Urusu bozgun görenler

            Anasından doğan olur

                        Çadırlar dağa kuruldu

                        Hücum borusu vuruldu

                        Bir Sarıgamış uğruna

                        Doksan bin fidan kırıldı 

            Allaekber başı duman

            Olduk Urus’a perişan

            Kör olasın Hakkı Paşa

            Sen eyledin bizi pişman

                        Allaekber yarı göze

                        Yorgun asker çökmüş dize

                        Biz Urus’u alt ederdik

                        Felek gün vermedi bize

            Allaekber Kars’ın dağı

            Mübarek şehit yatağı

            Allaekber’de söndü hep

            Doksan bin evin ocağı

           

                        Allaekber kan boran

                        Tırmandık dağlara yayan

                        Gökten ateş dökülse de

                        Yılar mı hiç Al-i Osman

Allaekber yan yatar

Kızarmış da güneş batar

Allaekber döşünde

Nice bin şehit yatar

            Aziziye baba yurdum

            Kafkasya’ya tabya kurdum

            Benim korkum Urus değil

            Kara kışa gurban verdim

Yaşa babam oğlu yaşa

Kan bulandı çatık kaşa

Biz Urus’u alt ederdik

Sebep oldu Enver Paşa

            Aşağıdan ses geliyor

            Figan bağrımı deliyor

            Kör olasın Enver Paşa

            Gelinleri el alıyor.

                        Diğer seçtiğim değişik ağıtlar:

 “İstanbul karıştı Moskof seslendi

Ak gelinler kara giydi yaslandı

Kral baş kaldırdı, redif istendi

Şu sinemde yol göründü gözüme.

                        Asker gider sürüyünen

                        Mızıka öter boruyunan

                        Büyük evler hep kitlendi

                        Gelin kaldı garıyınan

            Çadırlar dağa kuruldu

            Hücum borusu vuruldu

            Bir Sarıkamış uğruna

            Nice fidanlar gırıldı   

                        Erzurum’a gidiciyim

                        Dizimde galmadı derman

                         Eğer ki oğlum gelirse

                        İnek keserim kurban.

            Mezarında taş olaydım

            Başucunda guş olaydım

            Yalnızca yatamazsan

            Ben yanına eş olaydım.

                        Yiğit kimin yiğidisin

                        Sağ kolumun tutağısın

                        Öksüz yavrumun babası

                        Toprakta nasıl yatarsın

            Uç uca uladılar

            Kefenlere doladılar

            Kimsesizim yiğidimi

            Al ganlara boyadılar.

                        Yağan yağmur yaş geliyor

                        Görmeyene düş geliyor

                        Sivas’a araba saldık

                        Giden ganı boş geliyor.

            Altı oğlan anasıyam

            Duvarın dibinde kaldım

            Benim gibi olmuş var mı

            Yandım Gadir Mevla’m yandım.

            Bu ülke uğruna canlarını feda eden şehitlerimizin ve gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyor, Yüce Allah’tan rahmet ve esirgenmelerini diliyorum.  Ruhları şad olsun. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —